TÜİK tarafından açıklanan verilere göre ikinci çeyrekte işsizlik oranı önceki dönemlerle kıyaslandığında düşüş göstermiyor. Ekonomik belirsizlikler ve iş gücü piyasasındaki dalgalanmalar işsizlik oranlarının yüksek seviyelerde kalmasına neden oluyor. Bu durum hem ekonomik büyüme hem de istihdam piyasası açısından çeşitli endişeleri beraberinde getiriyor.
Sektörde Rakamlar Şöyle
Mevsim etkisinden arındırılmış verilere göre istihdam edilenlerin sayısı ikinci çeyrekte sektörlere göre değişiklik gösteriyor. Tarım sektöründe istihdam edilenlerin sayısı 56 bin kişi artarken inşaat sektöründe 43 bin kişi artış gösteriyor. Hizmet sektöründe ise 157 bin kişi artış yaşanıyor. Ancak sanayi sektöründe istihdam edilenlerin sayısı 50 bin kişi azalıyor. Genel olarak istihdam edilenlerin yüzde 14,7’si tarımda yüzde 20,5’i sanayide yüzde 6,7’si inşaatta ve yüzde 58,1’i hizmet sektöründe yer alıyor.
Çalışma Süresi Artıyor
İstihdam edilenlerden referans döneminde iş başında olanların mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi 2024 yılı ikinci çeyreğinde 44,0 saat olarak gerçekleşiyor. Bu süre bir önceki çeyreğe göre 0,4 saat artış gösteriyor. Bu artış iş gücü piyasasındaki çalışma saatlerinin düzenli bir şekilde devam ettiğini ve bazı iş kollarında artış eğilimlerinin görüldüğünü gösteriyor.
Atıl İşgücü Oranı Yükseliyor
Mevsim etkisinden arındırılmış atıl işgücü oranı yani zamana bağlı eksik istihdam potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan oran 2024 yılı ikinci çeyreğinde yüzde 27,3 olarak belirleniyor. Bu oran bir önceki çeyreğe göre 2,2 puanlık bir artış gösteriyor. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 19,2 iken potansiyel işgücü ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 18,0 olarak tahmin ediliyor. Bu durum iş gücü piyasasında mevcut istihdam sorunlarının ve iş arama süreçlerinin karmaşıklığını yansıtıyor.
Ekonomik Koşulların Payı Yüksek
Son dönemde yaşanan ekonomik zorluklar ve enflasyonist baskılar iş gücü piyasasını olumsuz etkiliyor. İşverenler artan maliyetler ve belirsizlikler nedeniyle yeni istihdam yaratmada çekimser davranabiliyorlar. Bu da işsizlik oranlarının düşmemesine yol açıyor. Ekonomistler ekonomik toparlanmanın sağlanması için çeşitli stratejiler geliştirilmesi gerektiğini belirtiyorlar. Hükümet ve ilgili kurumlar işsizlik oranlarını azaltmak ve istihdamı artırmak için çeşitli önlemler alıyorlar. Eğitim programları iş gücü piyasası reformları ve destekleyici politikalar işsizliğin sona ermesi adına önemli bir rol oynuyor. Ancak iş gücü piyasasında kalıcı iyileşmeler sağlanabilmesi için bu stratejilerin etkili bir şekilde uygulanması gerekiyor.
İşsizlik Neden Artıyor?
İşsizlik oranlarının artması birçok ekonomik ve yapısal faktörün birleşimiyle açıklanabiliyor. Türkiye'de işsizlik oranlarının yüksek kalmasının birkaç temel nedeni bulunuyor.
Ekonomik belirsizlikler ve piyasa dalgalanmaları işverenlerin yeni işe alım yapma konusunda temkinli davranmalarına yol açıyor. İşletmeler maliyetleri artıran ekonomik koşullar ve gelecekteki ekonomik belirsizlikler nedeniyle iş gücünü genişletme konusunda çekimser kalıyorlar. Bu durum işsizlik oranlarının artmasına neden oluyor.
Ayrıca iş gücü piyasasında yaşanan yapısal değişiklikler de işsizlik üzerinde etkili olabiliyor. Teknolojik ilerlemeler ve otomasyon bazı iş kollarında iş gücüne olan ihtiyacı azaltabiliyor. Bu değişim iş gücünün adaptasyon sürecini zorlaştırıyor ve işsizliğin artmasına neden oluyor. Eğitim ve beceri uyumsuzlukları da işsizlik oranlarını etkiliyor. İş arayan bireylerin sahip olduğu beceriler ile iş gücü piyasasındaki talep arasındaki uyumsuzluk iş bulma sürecini zorlaştırıyor. Eğitim sisteminin ve iş gücü piyasasının bu uyumsuzlukları giderecek şekilde reform edilmesi gerekiyor.